Şimdi kardeşim… Clint Eastwood gibi bakış atacak halimiz yok ama şu oyunu açınca kendimi resmen kovboy gibi hissediyorum. Silahlar dönüyor, toz kalkıyor, havada dolar uçuşuyor. Adı bile yetiyor zaten: Wild West Gold. Tam anlamıyla “şapkanı tak, düelloya başla” modu.
Slotter’da dolanırken karşıma çıktı. Önce dedim “bunu ben daha önce oynamış mıydım?” Açtım, oynadım. Ve o ilk dönüşte dedim ki “seninle daha çok gecemiz olacak.” Görsel şov, efektler, kazanç mekanikleri… ne ararsan var. Ama en güzeli ne biliyor musun? Oyun sana bir film yaşatıyor. Vahşi batıda geçen altı makaralık bir sinema seansı gibi.
Wild West Gold öyle kuru kuru dönmüyor. Her dönüşte bir şeyler oluyor. Semboller zaten karakter dolu: şerif, kanun kaçağı, kadın kovboy… ve tabii ki altın dolu çantalar. Ama esas olay wild sembollerinde. Üzerlerinde x2, x3 gibi çarpanlar oluyor. E bu wild’lar bir de sabitlenince? Ohoo… resmen kasaba senin oluyor.
Free spin geldi mi, işler tam anlamıyla kopuyor. Çarpanlı wild sabitleniyor, kalan çarklar dönüyor. Bir bakmışsın ekran wild dolmuş. Her çarpan birbirine giriyor. Kazanç öyle patlıyor ki “bu kovboyluk bana yaradı” diyorsun.
Ve oyun seni yormuyor. Basit ama zekice. Hızlı ama baymıyor. Ne ara yarım saat geçti anlamıyorsun bile. Ekranın başında fark etmeden gülümsüyorsun.
Wild West Gold gibi grafik ağırlıklı bir oyunu sıradan sitede oynarsan büyüsü bozulur. Kasar, donar, sinir eder. Ama Slotter’da öyle mi? Tıklıyorsun, şıkır şıkır çalışıyor. Vahşi batı sakin sakin önüne seriliyor.
Slotter’ın demo özelliği de çok hoş. Dileyen önce bakar, test eder. “Ben bu şerifi sevmişim” diyene de gerçek kazanç kapısı açık. Üstüne bir de bonuslar var. Özellikle bu oyuna özel yapılan kampanyalar seni ayrı gazlıyor. Free spin kazanırsın, cashback alırsın. E zaten kazanıyorsun, bir de üstüne ödül geliyor. Mis.
Sitede her şey hızlı, net, güvenilir. Yani sadece oyunu değil, oynama ortamını da seviyorsun. Wild West Gold oynarken, bir yandan da Slotter’a şapka çıkarıyorsun.
Vahşi batı dediğin yer tehlikeli olur ama burada dostane bir havada geçiyor her şey. Wild West Gold seni germiyor. Aksine… rahatlatıyor. Kazandıkça bir özgüven geliyor. O çarpanlar patladıkça “ben bu işin kovboyuyum” diyorsun.
Bu oyun sadece kazandırmıyor. Oynarken yaşatıyor. Film gibi sahneler, film gibi kazançlar. Ve sen başroldesin. Kovboy olmak işte böyle bir şeymiş diyorsun.
Bir gece... uykum kaçmış, kafamda bin tilki. “Hadi bi’ iki çeviririm, sonra yatarım” dedim. Açtım…
Bazen bir oyunun adını duyunca bile insanın ağzı sulanır ya… işte Caramel Hot tam o…
Hayat bazen insanın yüzüne bakmaz ya, işte o günlerden biriydi. Kafam duman, canım sıkkın. “Hadi”…
Royal Secrets, kral olsak ne yapardık? Sarayda yat, mücevher tak, millete hava bas... ama işin…
Juicy Fruits, sabah kahvemi içerken şöyle bir canım çekti. Meyve... ama böyle market meyvesi değil,…
Grace of Cleopatra, bazı kadınlar vardır... gülüşüyle sarsar dünyayı. İşte Cleopatra onlardan biri. Ama bu…